![]() |
![]() |
![]() |
|||||||||||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||||||||||||
Vatan şairimiz Mehmet Akif ERSOY; İstiklal Marşını yazmaya başladığında öylesine manevi duygular içerisine girmişti ki bazı geceler dizler aniden yatakta yatarken ortaya çıkar ve Mehmet Akif’te bunları kalem ile yerlere yazardı. Yarışmaya 724 şiir katılmıştı ve bu 724 şiir içerisinden Mehmet Akif’in muazzam duygu yüklü, kişiyi heyecanlandıran titreten İstiklal Marşı yarışmayı kazanmıştı. O dönemin Milli Eğitim Bakanı olan Hamdullah Suphi Tanrıöver Büyük Millet Meclisinde okundu. Büyük bir coşku ve heyecan yaratan İstiklal Marşımız mecliste tam 2 kere ve ayakta dinlenmiştir. 12 Mart 1921 tarihinde İstiklal Marşı Milli Marşımız olarak kabul edilmiştir. Mehmet Akif Ersoy İstiklal Marşını Türk Milletinin büyük bir eseri saymış ve bu eserden tek bir kuruş dahi menfaat elde etmeyi red etmiştir. "Bu, ümitle, imanla yazılır. O zamanı düşünün... İmanım olmasaydı yazabilir miydim. Zaten ben, başka türlü düşünüp, başka türlü yazanlardan değilim. Bu elimden gelmez. İçimde ne varsa, bütün duygularım yazılarımdadır... O günler ne samimi, ne heyecanlı günlerdi. O şiir, milletin o günkü heyecanının bir ifadesidir. Binbir fecayi karşısında bunalan ruhların ıstıraplar içinde halâs dakikalarını beklediği bir zamanda yazılan o marş, o günlerin kıymetli bir hatırasıdır. O şiir bir daha yazılmaz.. Onu kimse yazamaz.. Onu ben de yazamam.. Onu yazmak için o günleri yaşamak lazım. O şiir artık benim değildir. O, milletin malıdır. Benim millete karşı en kıymetli hediyem budur.. Allah bir daha bu millete bir İstiklâl Marşı yazdırmasın!.." |
|||||||||||||||||||||||||||
Web Tasarım/ Uygulama : F.Semih NİŞANCI |